17 Mart 2013 Pazar

Film Çelıncı

Yapmaam, etmeeeem, tövbeee deyip de bir şans daha vermeye karar verdiğim olaya girişiyorum bu nisanda. Ya kafam çok bozuk olacak toplamam için gerekli olacak ya da çok mutlu olacağım onun için çok keyifli geçecek. (okullar açıklanıyor.)

Zaten çok film birikmişti elimde. Eritmek için güzel bir yöntem. "Daha önceden yaptıysan biz niye görmedik?" diyorsanız Tumblr sayfama bakabilirsiniz. Ama bakmayın yani o derece berbat bir iş olmuştu. Her hafta 3 tane Robert Downey Jr. filmi izlemiştim. Baymıştım epey.

Bu sefer aynı hatalara düşmemek için listemi önceden belirledim. İçinde millete izledim deyip izlemediğim birkaç film de var.


American Mary
Tinker Tailor Soldier Spy
The Big Sleep
Frankenweenie
Looper
The Lion In The Winter
Lawless
Trouble With The Curve
The House Bunny
Casa De Mi Padre
Man Som Hatar Kvinnor
Hotel Transylvania
Moon
Stand By Me
Sinister
Valhalla Rising
The Sessions
This is 40
Paranorman
True Grit
Kramer vs. Kramer
Un Propethe
Wreck-It-Ralph
An American Crime
Vertigo
Killing Them Softly
Snow Angels
The Road
Angels Share
Rise of the Guardians

Bu sefer şu soruları da yanıtlamayı düşünüyorum.
*En sevdiğin karakter
*En sevdiğin sahne
*En sevdiğin dialog

Olur da üşenmezsem film hakkında başka şeyler de yazarım.

3 Mart 2013 Pazar

Ondan Bundan Vol.3

Dil bilgisi hatalarıma dikkat çeken arkadaşlarıma selam olsun. Ben ne yazdığımı görüyorum sanki. Geri dönüp şöyle bir okumuyorum. Yalan yok. Eskiden ne övünürdüm hatasız yazılarımla. Daha sonra çok acayip öğretmenler gördüm herkes gibi. Sonra da "senin yazdığın düzgün benimki değilse s*çarım edebiyatına, dil bilgisine, imlasına" dedim. Oh mis.

Evde bol bol vakit geçirdiğimden ve müzik kanallarına takıldığımdan haberi olmayan yok sanırım. Dream TV salak kız sunucu kontenjanını yine boş bırakmamış, bünyesine bir andavalı daha katmış. Bu kanalın böyle "aaay gençlik hadi coşalım eğlenelim bak ne kadar genciz biz aslında yaşımız 40 olabilir ama ruhumuz çok genç vandirekşın vuhuu" gibi bir yapmacık tavrı var ya, kız resmen bağrına basmış bu tavrı. Arada bir Robbie Williams çalıyor "eskiden hastasıydık" yorumları eşliğinde. Daha sonra da diyor ki "bildiğiniz gibi Robbie'nin karısı Türk, yani siz de bir gün hastası olduğunuz ünlüyle evlenebilirsiniz". Aferin sana beyni sulanmış kanalın beyni sulanmış sunucusu. Beyni sulanmış ergenlere verebilecek en güzel tavsiye (beyni sulanmış demiş miydim). Kızdaki mantığa gel. 35 yaşında vandirekşın dinlediğini iddia ederek para kazanan bir kadından fazla bir mantık beklenemezdi, beni hiç şaşırtmadığın için de selam olsun sana.

Justin Timberlake geri döndü! Aman Tanrım!! Ov may gad. Kabus.*

Dün okula uğradım transkript lazım diye. Claremont resmi olarak okulun yollamasını istiyor transkriptleri. Ben onlara dedim bunlar beceremez ben yollayayım işte mis gibi diye, kabul edemiyorlar. Öğrenci işlerinin süper çalışanları "Aaa biz öyle resmi falan yollayamayız yok öyle bir şey yıhaa" dediler sinirimi zıplata zıplata. "Ben onlara dedim benim okulum beceremez boşuna beklemeyin kendi boklarını temizleyemiyorlar daha diye" deyince de bozuldular.

Ahdım olsun bu transkript olayında bir işimi daha beceremezlerse çatıları kafalarına düşsün de biraz da onlar düşünsünler kimin ahını aldık diye.

Okulu patlatacaktık, ben hala o plana uyarım, yeter ki isteyin.

Yakındır yeni ve saçma bir şarkı listesi yapmam. Henüz karar veremiyorum hangilerini seçsem diye.

6'sında Black Tooth konseri var. Gelin la. Ne zamandır izlemiyordum onları. Sanırım en son Sonisphere'de izlemiştik, o da ucu ucuna yetişerek. Acaba yanlış mı hatırlıyorum. Her neyse Black Tooth candır.

Saydım, izlemediğim tam 66 tane film var elimde. Çelınc yapmayacağım demiştim ama yapabilirim. Yaparsam buraya yazarım bu sefer Tumblr'a değil. Tumblr sayfamı kirletmek istemiyorum. Oradan bakan ne kadar kuğul biri desin.

Jack White ne güzel müzikler yapıyorsun sen lan. Yemeğine suyuna ne katmışlar senin bebeyim?

Çenem düştü.

* Justin Timberlake'ten ne kadar nefret ettiğimi diğer blog yazılarımdan hatırlayabilirsiniz.

25 Şubat 2013 Pazartesi

Araba Radyosu Etkisi

Bünyemde araba radyosunun etkisinin ne kadar büyük olduğunu hiçbir şekilde anlatmam mümkün değil. Ama bir özetle şunları diyebilirim ki, araba radyosunda çalan her şarkı "oha ne güzel şarkı lan" dememe sebep oluyor*.

Dün yine tıkış tıkış bir araba gezintisi sırasında radyoda çalan tam olarak yukarıdaki şarkı aman yarabbi o ne güzel bir şeydi yahu.. Resmen Rafet El Roman'ın hayranı oldum bir on dakikalığına. Dışarıda dinlesem bu ne lan diyebileceğim bir şarkı olabilir. Önemli değil. Araba radyosu tüm dertlerimde çözüm ortağı.

Bir de araba kullanırken Türkçe pop dinlemek konsantrasyonu arttırıyor - bence.

* Bu listeye Hande Yener ve Demet Akalın dahil değildir.

18 Şubat 2013 Pazartesi

Harlem Shake Arkadaş Testi

Etrafımda az kişi olmasını gerçekten seviyorum. Az ve öz. Saçma bir kalabalık yok. Ama en çok neyi özledim biliyor musunuz? Konsere veya eğlenmek için bir mekana gittiğim zaman kafamın uyuştuğu kişilerle birlikte olmayı. Herkesle çekilmiyor konserdir bilmem nedir. İsterse dünya iyisi birisi olsun, sizin kimyanız o kalabalıkta tutmazsa zor. O yüzden hep konsere gittiğin, bir mekana gidip eğlendiğin farklı bir çevren olacak. Seni yadırgayıp üstünü başını çekiştirmeyecek (en uyuzu da o olsa gerek), kenarda mal gibi durup enerjini emerek kasım kasım kasılmayacak, dans ise edecek, eşliğin alasını yapacak.

Pek çok yakın arkadaşınız bu kriterlere uymuyordur. Taş yerinde ağır, herkes her yere uymaz. Niyet de önemli tabi, sen bir yere tabiri caizse kopmaya gitmişsin, yanındakinin niyeti "kısmet bakalım ne olcak" ise zerre eğlenemezsin.

Ama diyelim ki konser arkadaşın ile uyumun süperse, sahnedeki grup Burak Kut bırak onu Gangam çalsa bile eğlenirsin. Hatta belki de daha fazla eğlenirsin. Oysa bak etrafına, kaş kişi bu kadar rahat olabilir? Olamaz.

Ha bir de şu başta sözünü ettiğim üstünü başını çekiştirip seni yerine oturtmaya çalışan tip var. Arkadaşın bile olmamalı o tip. Kökünden silip at. Gerizekalı, beyin özürlü, eğlenmeye gitmişsin sen oraya o daly*rağın yaptığına bak.

Şimdi size ufak bir test. Arkadaşlarınıza herhangi bir Harlem Shake videosu izletin. Bu ne lan demeyen adamla mekana gidersiniz güzelce eğlenirsiniz. Eğlencede mantık aramayacak yegane kişidir o güzel insan. Rahat rahat oh mis.

Al bak papi edişın:



16 Şubat 2013 Cumartesi

Laylaylom gurls.

Lenka'nın Easy A filminde kullanılan şarkısı (trouble is a friend idi sanırım) acayip güzel gelmişti bana. Hala da mp3 çalarımda durmakta. Bu yeni şarkısı da öyle. O malum reklamda duyduğumda "Oha kıza bak süper" diyen güruhtandım. Ama genel olarak Lenka sever miyim, sevmem. Dünyayı çiçek, böcek, çizgili pijama, eye liner ve basma elbiselerle yöneteceğini sanan kızları sevmiyorum. Çünkü anlamıyorum onları. Öncelikleri nasıl bu olabilir aklım almıyor. Belki de en doğrusunu onlar biliyordur. Burada olsa kezban derler. Diyorlar da. Onların haberi yok.

Ben temel olarak Zooey Deschanel oluşumuna karşıyım. Laylaylom stayla. Uçan balonlar, kahküller, renkli veya desenli çoraplar, do re mi fa şarkılar.. Şehirli kız lite versiyonu. Kompakt. Kullanmadığım kelime kaldı mı?

Kalmadıysa gidiyorum.

13 Şubat 2013 Çarşamba

Ondan Bundan Vol.2

Keşke şöyle güzel bir şarkı listesi yapabilecek kadar kafamı toparlayabilsem. Hem bloga koymalık hem de esas dinlemelik. Bir gün o da olur.

Bugün önemli bir gün. Claremont ile mülakatım var. Yusuf yusuf..

Lumineers bok gibi bir grup. Fun da öyle. Dream TV'nin bu kadar çok üstlerine düşmesi de durumu kanıtlıyor.

Unutma Beni izliyorum yine şu anda. Yine herkes birbirini aldatıyor.

Ciddi ciddi radyo arayışındayım, Lastfm gibi bir şey. Kimse de yardımcı olmuyor sağolsunlar.

Gene bütün paramı meke (MAC) yatırdım.

Evde çalışmayı işsizlik algılayanları toptan yakıcam bir gün ya. Neyse..

Hurts dehşet bir şarkı yapmış yine. Hurts gibi bir grubu sevebileceğimi söyleseler git işine derdim. Kader..

Al şarkı:


5 Şubat 2013 Salı

Ondan Bundan Vol.1

Gereksiz bir yazı baştan söyleyeyim. Hatta güzel bir şarkı koyayım en azından şenlensin ortalık.



Dün Kim Milyoner Olmak İster'de gerizekalının önde gideni bir kız yarışıyordu. Kendi çapında bir laf soktu "Altını çizerek söylemek istiyorum ben mastırımı yurt dışında değil Türkiye'de yapmak istiyorum. Öyle bir özentim yok" diyerek.

Hay bam teline sıçtığım..

Sonra da  WC nin açılımına dünyanın merkezi ve beyaz köşe diye cevaplar verdi. Kaybetti gitti.

Bir de beni huzursuz eden bir başkası var. Kızı birebir tanımıyorum ama internete girdiğim günden beri varlığını bildiğim birisidir. O yüzden de her yerde bir takip bir arkadaşlık bir şey var. Ama son zamanlarda söylediği her şey mi batıyor bana nedir?

Bir insanın en sevdiği grup seçeneği e) Hepsi olmamalı bence. Iron Maiden, Slash, Whitesnake, Rihanna(şayn-bırayd-lak-a-daymınd).. Bunlar zaten herkesin çantasındaki keklik değil midir? Bir film vardı adam kadına yazmak için "duydum ki Beatles seviyormuşsun" diyordu kadın da cevap olarak "gerzek gerzek olma herkes sever Beatles'ı" diyordu. Iron Maiden falan da bu kategoridedir. Herkes sever. En azından bir iki şarkısını. Tabii bir çocukluk travması geçirmedilerse.

Demem o ki, kız sanki hep ortaya genel konuşup herkesi memnun etme derdindeymiş gibi. Ya ben huylandım ya da hep öyleydi de ben yeni fark ettim. Ama hiç hatırlamıyorum ki bir gün de hiç adını sanını duymadığım gerizekalı bir grup hakkında bir yorum yapsın. Ya da hiç kimsenin sevmediği bir şarkıyı seviyorum diye paylaşsın.. Hep sivitçayldomayn hep fiırofdıdark.

Son olarak da bahsini etmek istediğim kişi Sultan Büyükçolpan. Arkadaşın reklamı olmaz ama bazen öyle yüzünü mıncırmak istiyorum ki. Kimseyi memnun etmek için lafını sakınmıyor ya. Büyülü Fener'den yıllardır vazgeçiremedik mesela biz pis avm sinemaseverleri olarak. Vazgeçmesin de zaten, bize öyle lazım Sultan.

Volume 1 dedim çünkü dahası gelecek bu karışık saçma yazılardan. Özenti olduğumdan volume 1 dedim........