27 Ocak 2015 Salı

Ayın 5 Şarkısı

Söz verdiğim üzere bu aydan itibaren her ay yazmaya niyetlenmiş olduğum 5 şarkı listesini hazırladım. İşte sizlere o şarkılar:

1. Sam Smith - I'm Not The Only One


Bu şarkıyı yaz sonunda bir arkadaşımın odasının önünden geçerken duymuştum. Hiç sevmem böyle şeyleri normalde. Hele ki bu adamın önceki şarkısı (Stay With Me) bütün bir yıl baydıran iğrenç ötesi bir şarkıydı. Ama neden bilemiyorum, bu şarkıyı aylardır dinliyorum. Dinlemeyen kalmasın.

2. The Very Best, Mo Laudi - Moto


Nereden buldum, nereden dinledim hatırlamıyorum. Bütün bir ay her gün en az üç kere dinliyorum.

3. Cold War Kids - Lost That Easy


Bu şarkı da bütün bir ay listemden düşmedi. Aranızda çok feci Cold War Kids hayranları var biliyorum. Teessüf ederim hepinize bu şarkıyı önceden paylaşmadığınız için.

4. Nada Surf - Enjoy The Silence


Ne zamandır spotify' da hep karşıma cover'lar çıkıyor. Listelerimde hep coverlar var. Bu ay en çok dinlediğim eski cover'lardan bir tanesi de budur.

5. Dropkick Murphy's - Rose Tattoo


Bu şarkı, Moto' dan sonra en çok dinlediğim şarkı oldu bu ay. Öbür ay da olacak gibi. Dinlenilmeyecek gibi değil zaten.

Aslında baktım da bir sürü şarkı var ama sürekli Twitter' dan on kere paylaşmışım mesela (Algiers evet), o yüzden tekrar listeye yazmak istemedim. En azından bu ay. Belki öbür ay paylaşırım onları. 

Bays.

13 Ocak 2015 Salı

Ondan Bundan Vol.11

Yeni yılın ilk ondan bundan muhabbetini yapabildim sonunda. Blog ile ilgili düşüncelerim var ne zamandır. Bu yıl onları gerçekleştirmek için biraz daha fazla çaba göstermem gerekecek. Ama blog ile ilgili hiçbir şeyi zorla yapmıyorum, o yüzden sorun olacağını sanmam. 


Listelere daha fazla abanmam gerektiği söylendi bir ara o yüzden listelere odaklanıyorum bu yıl. Her ay 'Ayın 5 şarkısı' diye bir liste yapmak var kafamda. Ama bu liste yeni çıkan şarkılardan oluşmayacak tabii ki. En nefret ettiğim şey yemeden içmeden kesilip millete ilk çıkan şarkıları paylaşmak olur zira. Ben o anki ruh halime göre, kafama göre iş yapmayı sevdiğim için bu liste de haleti ruhiyemi içerecek. Spotify kullandırmaya alıştıramadığım için size hala, bir başka şekilde paylaşacağım şarkıları.


Bir diğer liste de her ay yapmayı hedeflediğim sevdiğim, sevmediğim şeyler listesi. O ay en çok ne gitmiş, o ay en çok neyden nefret edilmiş onları yazacağım. Bakalım ne kadar aynı kanaldan gidiyoruz sizlerle. 


Geçen gün Nedjima' da otururken abimin bir arkadaşı geldi. Adam nasıl bir sevgili istediğini sıraladı. Güzel olacakmış, akademik başarıları olacakmış, felsefeden anlayacakmış, faşist olmayacakmış, ayrımcılık yapmayacakmış, elemanla siyasi tartışmalara girebilecekmiş. Daha uzundu aslında liste, bir yerden sonra dinlemeyi kestim. O arkadaşa da sipariş usulü sevgili arayışında başarılar diliyorum. Umarım aradığını bulur.


11 Ocak 2015 Pazar

BBC Dizileri

Geçen ay derslerin hafiflemesi ve yapacak fazla bir şeyin kalmaması ile Netflix denilen şeyi denemek istedim. Ben hep  Netflix' i beşinci sınıf aile filmlerinin olduğu bir site olarak hatırlıyorum nedense. Yurttakiler ne zaman film izlemek istese diretk öyle filmlerin bir listesi gelirdi. Meğer o, hesabı kullanan kişinin zevksizliğindenmiş. Ne izlersen ona benzer filmleri veya dizileri getiriyor karşına. Tabii süper filmler yok yine de. Ama BBC dizilerinin ve filmlerinin bir çoğu vardı. Ve bu benim için şu demek:


O gün, Glenn Quagmire' ın internet pornosunu keşfettiği gün gibiydi. Bütün gün evden çıkmadan, yemek bile yemeden, hiç başından kalkmadan hepsini izlemeye koyuldum. Bir aylık Netflix deneme süresinin her saniyesini İngiliz royal film ve dizileri ile geçirdim. Ve hatta bir çılgınlık yapıp royalden çıkıp endüstri devrimine ve hatta 1950'lere kaçan film ve dizilere de sardım. Sizlerle paylaşmam gerekti. Bir liste hazırladım.

1. Bleak House
Kesinlikle favorim olan bu diziyi mutlaka ama mutlaka herkese tavsiye ederim. Aman yarabbi, o konuşmalar, o kıyafetler, o entrikalar!!! Offf... Kesinlikle izlenilesi bir şey. X Files' taki Scully oynuyor ve leydilik öyle bir yakışmış ki kendisine tarifi mümkün değil. Ayrıca ben şu Esther Summerson rolündeki kıza da hayranım. Listedeki üç dizide oynuyor ve her birinde ayrı bir güzel. Oyunculuğunu kastediyorum tabii. Ve de son olarak dizinin kötü adamı Game of Thrones' taki Tywin Lannister'ı oynayan adam. Yine geriyor yeniden geriyor!!!

2. North and South
Richard Armitage' ın eski işlerinden. Mükemmel bir dizi. Diziyi tek götüren zaten o adam. Yalnız tek hoşuma gitmeyen şey, bu adamın karşısına koydukları odun kadın. Olaylar pamuk fabrikalarında ve fakir mahallelerinde geçiyor. İki kere döne döne izledim. Aynı gün. Evet... Dizinin adını ararken "and" i işaret olarak yazarsınız. Odun kadının da performansını yadırgamamak gerek gerçi, daha demin hoşuma gitmiyor demiştim ama. Odun kadın rolünü süper oynamış. Odun kadın...


3. The Bletchley Circle
Bunda da dört adet zeka küpü eski ajanın cinayetleri çözmesini izliyoruz. İki sezon olsa gerek. İkinci sezonun son bölümünü izlememiş olabilirim, vaktim kalmamıştı artık. Ama kesinlikle aklınızda bulunsun derim. Bir de bu resimde soldaki kadını nereden tanıyorum, nereden tanıyorum, nereden tanıyorum diyordum ki hatırladım. Bir başka İngiliz filmi olan Young Victoria' dan... Evet. İşsizim.

4. Wives and Daughters
Listedeki en sönük dizilerden olsa da benim için güzeldi. Rosamund Pike' ın ufak bir rolü var bu dizide. Bir kasaba doktorunun tekrar evlenmek istemesi ve evlendiği kadın ile kızının evine yerleşerek hayatlarını değiştirmesi ile alakalı. Bir Cinderella değil, aklınıza gelmesin. Üvey kardeşler çok iyi anlaşıyor, hatta üvey anne bile daha sonra kendine çeki düzen veriyor. İzlenesi.

5. The Buccaneers
Amerika' dan İngiltere' ye gidip kendine koca arayan bir grup kızın hayatı. İstedikleri insanlarla evlenip pişman oluyorlar. Hepsi... En son hepsi kendi yolunu buluyor ama. Başroldeki kadın çok şirin. Ki kendisi bir sürü Hollywood filminde de baş göstermiş (Watchmen dahil). 

6. The Paradise
Ufak bir kasabadan gelip amcasının yanında yaşamak isteyen ama amcasının karşısındaki 'Paradise' adlı dükkana hasta olup kendine orada iş bulan bir kızın dizisi. Kızda dehşet bir pazarlama zekası var ve bu yüzden patron sürekli kızı destekliyor. İkinci sezonu var sanırım ama henüz ikinci sezonu izlemedim. Onu da burada bulup izlemem gerek. Dizide aklımda kalan bir söz vardı. Kız hayran hayran patrona bakıyordu çünkü adam da işine çok önem veren bir insandı. Kızın arkadaşı kıza dönüp "Onunla birlikte olmak istiyorsun" dedi, kız ise "Hayır ben o olmak istiyorum" demişti. Vay be Corç.

7. Daniel Deronda
Hugh Dancy' nin oynadığı dört bölümlük bir dizi. Dizinin olayı değişiyor sürekli. İlk olarak istemediği bir evlilik yapan bir kadına aşık olduğunu düşündüğümüz bu Daniel, son bölümde yahudi bir şarkıcı ile evlenip dine dönüyordu. Karmaşık işler. Ama Hugh Dancy' nin bu tür bir yapımda olması kayda değer. Ayrıca sarışın abla da harika olmuş. Adı her neyse.


İki tane de film yazayım, bitsin şimdilik. İlk film Under the Greenwood Tree. Kızını öğretmen olarak yetiştirmiş bir baba son görevi olarak zengin bir adam ile kızını evlendirmek istiyor. Ama kızın gönlü bir başkasında tabii. Zaman geçirmelik güzel bir film. Eminim kitabı kadar güzel değildir. Belki bir ara alırım param olduğunda.


Ama son tavsiye edeceğim film kesinlikle bombastik bir film ve bugüne kadar izlememiş olmama şaşırıyorum: Cousin Bette. Jessica Lange oynuyor diyor ve fazla spoiler vermeden filmi ne kadar sevdiğimi söyleyip kesinlikle izlenmesi gerektiğini söylüyorum. Net.

7 Ocak 2015 Çarşamba

Ocak Şaşkınlığı

Size listeler hazırlamak istiyorum ama bu aralar kafam pek bulanık. Adam gibi bir blog yazısı yazacak gücü bile bulamayabiliyorum bazen. İş arama telaşı, hala Türkiye' ye geri dönmüş olmayı yadırgamam, meşguliyet, aile kaprislerine geri dönüş derken kafam allak bullak oldu. Los Angeles' taki rahatlığı şimdiden özledim. 


Bu arada eğer akademi ödüllerine aday olan filmleri izlemek isterseniz internette ufak bir araştırma yapabilirsiniz. Bugün internet çıldırdı adeta bir Fappening seansı yaşandı. Tüm filmler orada.

Geldiğim gün plakçaları bir adaptör dönüştürücü kullanarak çalıştırmayı denedim ve olmadı, çalışmadı. Daha sonra gittik çeke çeke Ulus' a, yeni bir adaptör almak için. Yine çalışmadı. En son internetten gördüğüm bir elektrikçiye gittik dün. Benim korkum makinanın bozulmuş olmasıydı. Ama çok şükür öyle bir sorun yokmuş. Adaptörden kaynaklanıyormuş yine, adam içimi rahatlattı. Bu arada belirtmeden edemeyeceğim, adam müthiş bir elektrikçi, eğer bir gün olur da bir şey tamir ettirmeniz gerekir (ister pikap ister başka bir şey) haber verin direkt adres ve telefonunu paylaşayım ustanın. 


Bu arada yıl olmuş 2015 aranızda hala Spotify kullanmayanlar var. Ayıp ediyorsunuz. Bu aralar akustik listelere abanmaktayım. Pişman olmazsınız.

Neyse yakında görüşmek üzere.

5 Ocak 2015 Pazartesi

Geri Dönüş

Okul bitti, memlekette iş arama dönemi başladı. Sizlere haber vereyim dedim. Bu demek oluyor ki:


İşsizlik dolayısı ile evde çeviri almaktayım tekrar. Bu vakitler görüşmek için en iyi vakitler bana göre. Haber edeyim dedim.