Mr. Sandman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mr. Sandman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz 2012 Perşembe

Mr. Sandman'in İşleri Bunlar. No: 2

Son zamanlarda gördüğüm eeeen saçma eeeeen gereksiz rüyayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Zira elimde zilyon çeviri var ve zamanım azken yapacak daha iyi bir iş bulamazdım sanırım :D

Dün gece İsmail Baki'nin yeni programını izlediğimi göz önünde bulundurarak söylemeliyim ki rüyamda Halil Sezai vardı. Amaaa onun dışında bütün Avengers ordaydı misal. Belki Scarlett olmayabilir, onu tam hatırlamıyorum.

Eski yurduma ziyarete gitmişim neden bilmem. Ama o kadar değişmiş o kadar güzelleşmiş ki. Orda bir tanıdığım varmış güya. İsmini hatırlamadığım bir adamdı. Kötü haber vermemiz gerekiyormuş ona. Yanımda Simge var :D Bütün rüya boyunca yanımdaydı, hayırdır inşallah. Park gibi bir yere gidiyoruz temiz hava açıklık belki adama iyi gelir diye. Ama kötü haber verince adam bir anda Hulk'a dönüştü ve karşısında da ben vardım. Hulk aynı zamanda Halil Sezai'ye benziyordu. Rüyanın bu kısmı acayip kötü. Dayak yedim ve gerçekten dudağımın patladığını burnumun kırıldığını falan hissettim. Karşımdakinin Hulk olduğunu göze alırsam ucuz atlatmışım sanki.

Simge diyor ki gel bi lavaboya gidelim de yüzünü gözünü yıka sonra burdan gideriz. Tamam diyorum. O kadar dayağa rağmen keyfimiz yerinde güle oynaya şebeklik yaparak lavabonun yolunu tutuyoruz. Lavaboya gitmek için baya bir merdiven inmek gerek ama geniiş geniş rahat merdivenler. Zıplaya zıplaya inerken biz karşımıza geri kalan tüm Avengers çıkıyor. Tam biz zıpladığımız sırada çıktıkları için gülüyorlar tabi, nabıyo la bunlar diyorlar. Biz de gülüyoruz, hiç dayak yememişiz gibi. Sonra Simge sağolsun yüzümü falan temizliyo da çıkıyoruz ordan.

Deli gibi eğlenmişiz, uyandığımda hala gülüyordum.

17 Mart 2011 Perşembe

Mr. Sandman'in işleri bunlar 2:


Bu aralar gene coştu rüyalarım efem. Bu sefer bir partideyim. Allam nası eğlence nasıl muhabbet anlatamam. Herhalde hayatımda gördüğüm en güzel parti. Kıçımın açıkta kalmasının böyle bi rüyayla bağlantısı olduğuna göre çok da üstelemiyorum bu konuda. Muhabbet, içkiler, dans gırla..

Böyle güzel bi ortam içinde (kıç açıkta kalması etkisini gösterdiği nokta) yanıma "MAROON 5" adlı gottirik grubun solisti geldi. Ve neden bilmem muhabbete başladık baya baya. Partinin havasındandır eminim. Yoksa bence o adam GAY dicem, gaylar alınmasın diye demiyorum. Neyse o kadar muhabbetten sonra adımı söyleme ihtiyacı duyuyorum.

-Bu arada ben Dilara, diyorum tam bir tiki edasıyla. Ortam bozmuş beni meğersem. Adam gayet kendinden emin (bu arada adamın adı ADAM'mış sdfdfgdfgfghghjghjhk):

-Eh beni biliyorsun zaten, diyor.

Bi an mavi ekran veriyorum, bilmiyorum ki herifin adı ne. Biraz düşündüm ne olabilir bunun adı diye. Sonra sorarcasına:

-Maroon number 1 ?, diyorum.


Sonra Adam kaçtı.

24 Şubat 2011 Perşembe

Mr. Sandman'in işleri bunlar No:1


Eveet.

Öyle evet diyesim geldi. Bazen gelir, hiç içimde tutmam. Niye tutayım, içim şişer mazallah... Sonra neymiş evet dem..

Efenim, bilmeyenler için söyleyeyim. Çok garip rüyalar görebiliyorum bazen. Zamanında Sandman'in işi düştü bana bir konuda, yardımcı oldum, o da sağolsun hiç boş bırakmaz, her gece bir atraksiyon ayarlar. Ben de bir zamanlar Karmen'in dediği gibi bunları yazmaya karar verdim. Başlıyorum hemen.

Bunu dün gece gördüm. Bizim evde bir düğün telaşı var. Herkes koşuşturmada, sürekli bir meşguliyet. Tuvalet boş kalmıyo falan.. Bir sürü tanımadığım adam var. Herkes mutlu ama baya baya... Sonuçta düğün evi. Gene artık kim evleniyorsa... Kesin yine bir kuzen falandır. Neyse... Bir odada Bülent Ersoy tek başına oturuyor. Gidiyorum yanına diyorum neden hazırlanmıyorsun Bülüş? Aynen Bülüş.. Herkes seni bekliyor, hadi hazırlan çıkalım hep beraber. Bak eğleneceğiz, her zaman olmuyo bu düğünler falan..

Bülüş meğer çok kızmış birilerine, gitmek istemiyor. Ama ben çetin ceviz tabi, yılmadım, vazgeçmedim onu götürmeye razı ettim. Zorla üst giydirdim. Straplez, altın renkli pulları olan mini bir elbise giydirdim Bülüşe. Saçlarını yaptım, makyajını yaptım, evet bunu uzun uzun yaptım rüyamda. Sonra Bülentle aramız iyi tabi bizim, baya bir muhabbet, gırgır, neler neler... O da benim saçımı ve makyajımı yapıyor. Üstümü giymek için odama gidiyorum ki ne göreyim?!

Birisi odamdaki karikatür kolajını yırtmış parçalamış. Ben bir sinir, bir sinir.. Çıkıyorum odadan, içimden bir Hulk çıkmasa da onun kadar öfkeyle "Bunu kim yaptı ulaaaaaaan eliniz kırılsın e miii defolun evimdeeeeeeeeeeeeeeeeeaaaaaaaan" diye gürlüyorum. Herkesi kovuyorum evden. Bülent hariç. Bir ağlıyorum bir ağlıyorum anlatamam. Yüzüm kıpkırmızı oluyor böyle dışarı çıkacak halim kalmıyor. Bu sefer Bülent gelip beni teselli etmeye çalışıyor.

Boşver, diyor, bir kağıt parçası. Ben ağlıyorum o bir kağıt parçası değil, onu oraya koymak için ne kadar uğraştım diye. Böyle sikik bir muhabbetin üstüne kapı çalıyor. Bülent diyor ki işte geldi, hadi hazırlan gidiyorsun. Ben gitmem diyorum o gidersin diyor, bir ton iş. O sırada kapı hala çalıyor. Neyse gidip açıyorum oflaya poflaya. Simon Baker gelmiş. Gayet suratsız bir halde "İki dakka bekle sen şurda geliyorum." diyorum odama gidiyorum. Simon da Bülent'e soruyor noldu ya diye. Bülent boşver diye başını sallıyor. Ben bunları hep görüyorum.

Sonra Simon'la çıkıyoruz evden. Tüm katları tek tek iniyoruz, her katta iki kapı var onlara bakıyoruz falan. Bir numaralı dairede de "HULK İŞLETMECİLİK" diye bir tabela var. Simon pis pis gülüyor, ben ona sinirle bakıyorum. Sonra ben de gülüyorum bokumda boncuk bulmuş gibi. Filmlerde öyle olur ya. Apartmanın girişinden güle oynaya çıkıyoruz.

Bir sonraki rüyaya kadar sıhhatle kalın efendim. Bay.