15 Mart 2014 Cumartesi

En İyi 10 Dizi Intro'su Vol.2

Bu listenin ilkini yapalı yıllar geçtiği için ve o zaman ortada True Detective ve Vikings gibi hayvanımsı diziler olmadığı için bir ikincisini yapmanın vaktinin geldiğini düşünmekteyim. Zira ilk listeye koymayı unuttuğum şeyler de yok değil. O yüzden başlamalı...

10. Sır Dosyası

Ulan hala gece gece aklıma gelir açar bi jeneriğini dinler gider öyle uyurum ya. Of...


9. The IT Crowd

Evet unuttuğum buydu. Kabuslarıma girdi hatta unuttuğum için. Neden mi? Çünkü ilk listeyi bu dizinin introsu için oluşturmuş ama sonra listeye koymayı unutmuştum. O yüzden köpekler kovaladı beni. Yıllarca cenabet dolandım. Başıma ne geldiyse bundan geldi... Bu diziyi izlemeyeni arkadaşlıktan reddediyorum arkadaş!

8. Orange Is The New Black

Uzuncana bir intro yapma fikrini tuttum ben. Tam köşene yerleşip çayını çorbanı hazırlamak için fırsat da veriyor hem. Bu dizi acayip sıkıcı olsa da insanı kendine bağlıyor. Hele manyak gözlü zeeenci kız ayrı bir olay...(Bkz. Dandelion) (Bkz. Chocolate and vanilla swirl, swirl)


7. Rizzoli & Isles

Bu dizi hala devam ediyor mu bilmem, pek de ayılıp bayılmam kendisine. Tam yemek vaktinden önce koyarlardı televizyona oradan hatırlarım. Ama bu demek değil ki introsu kötü. Gayet başarılı.

6. Da Vinci's Demons

Bu diziyi de izledim desem yalan olur. Tek bildiğim introsudur.

5. Game Of Thrones'umsu South Park (ooo şaşırtmaca)

Yalan değil, Game of Thrones' un introsu aşırı bayıyor beni her seferinde. Ama bunun sebebi intronun kötü olması değil, öyle olduğunu düşünen çarpılır. O kadar az yayınlanıyor ki bir an önce sadede gelmek istiyorum. Ama uzattıkça uzatıyorlar. Ama South Park öyle mi? South Park da aynen benim gibi her şeyin uzatılmasından yavşanmasından sıkılmış, yazar George R.R. Martin' in "ille de penis" mottosunu içeren harika ötesi bölümler hazırlamıştı. Hele o Princess Kenny... ASDFLKSGHKJGJHL. Kendi kendimi güldürdüm.



4. Hannibal

Geçen yıl Hannibal' in bütün bölümlerini toplayıp üç günde izlemiş, iki hafta kabus görmüştüm. O mantarlar hala aklıma gelir arada sinirim bozulur. Hannibal' in introsu az ve öz, harika ötesi bir şey.

3. Vikings

Açıklamaya gerek var mı? Kafir olmadan izlenmesi gereken üç diziden biri. Diğeri Hannibal, diğeri de True Detective tabii ki.


2. The Walking Dead

Hiçbir zaman Walking Dead hayranı olmadımdı ama bir gün televizyonda introya girişini gördüm, aşıkı oldum o intronun. Hele sahneyi introya bağlayışları, o geren yaylılar offff of.. Sahneli olanını bulamadım. Zaten gidin adam gibi izleyin diziyi...


1. True Detective

Bir takım terbiyesiz adamlar toplanmış terbiyesiz terbiyesiz, utanmadan arlanmadan hayvansal boyutlarda mükemmel bir intro yapmışlar. Yok böyle bir şey. Ağlamak istiyorum mükemmeliğinden. T Bone Burnett bu boru mu lan?!

10 Mart 2014 Pazartesi

Hormonal İnanç

Erkek milletinin (pardon, genelleme yapmamız yasaklandı), bu civardaki bazı erkeklerin harbi gerizekalı olduğu konusunda kesin bir sonuca vardım birkaç gün önce. Nasıl mı?

Hemen anlatayım.

Geçen gün markete gidiyordum. Gitmeden yemekhanede oda arkadaşım ve geldiği günden beri oda arkadaşıma yavşayan bir Brezilya'lı çocuğu gördüm. Oda arkadaşımın yanına gidip marketten bir şey lazım olup olmadığını sordum. Oda arkadaşım hayır dedi. Daha sonra ayıp olmasın diye çocuğa da sordum bir şey lazım mı diye. Çocuk ne dese beğenirsiniz. "Gitmişken bana biraz allık alır mısın allığım bitti de."


Baştan söyleyeyim, kendi çapında espri yaptı çocuk. Ben de ona eğer marketten allık almak istiyorsa ciddi sorunlarının olduğunu söyledim.


Allık esprisi nereden geldi bilemiyorum, ben allık çok kullanabilen birisi değilim. Millet beni kireç yüzümle hatırlar hatta bütün esprilerini şakalarını bunun üzerine yaparlar. Garip.

Neyse, çocuk bu cevabımın üzerine şaka yaptığını söyledi. Ben de VALLAHA MI dedim İngilizce. Nasıl oldu sormayın. Buldum bir yolunu.

Oda arkadaşım marketten makyaj malzemesi almanın gerizekalıca olduğunu ifade ettiğim cümlemden konuşmaya devam etti. "Ben ojelerimi oradan alıyorum" diye. Dedim ki "Gidip de markette satılan allıklardan almıyorsun ama", çünkü ilk geldiği günlerde bu arkadaşla Sephora' nın altını üstüne birlikte getirmiştik Santa Monica' da. Kız da bunun üzerine garip bir şekilde "Bilemiyorum ben makyaj yapmadığım için anlamam nereden alınır nereden alınmaz." dedi.
                      .

Hani bu kızı her sabah ve akşam yüzüyle uğraşırken görmemiş olsam, Sephora'ya birlikte dadanmamış olsak, her gittiğimiz mekanda tuvalette yüzünü gözünü çizmese derim ki helal olsun.

Oğlan da salak salak "Onun makyaja ihtiyacı yok" gibi bir lafla kızı destekledi. Kızın gözüne baktım. "İyiymiş o zaman ne mutlu sana dedim." Ne diyim...

Ciddi ciddi oğlan buna inanmış. Bu noktadan itibaren yorumlarım ağır küfür içerdiği için paylaşmamaya karar verdim. Hormonların hükmettiği insanlar için değmez.

Ayrıca size bu Brezilyalılar ile alakalı çok şey anlatacağım, zamanı geldiğinde...

5 Mart 2014 Çarşamba

Ondan Bundan Vol.7

* Biz niye Faun dinlemeyi bırakmışız? Adamlar 2013'te harika ötesi bir albüm yapmış mesela oradan geri dönebilirsiniz. Yüzde yüz tavsiye.

* Bir ara götten bacak şarkıcılar için "Saygı göstermek zorundasıaaan" diyen yer elmaları vardı Türkiye' de ne oldu onlara hala devam mı? Saygının zorla gösterilmesi gereken bir şey olduğunu düşünen dürzülerdi kendileri... Demokrasinin evde başlamamasından hep bunlar. Aynı adamlar evlenmek için okulu da bırakırlar genelde. Bak aklıma geldi vıcık vıcık sesleriyle "saaaygııı" diyen kabile ergeni. Tövbe yarabbii...

* Ben para unuturum her yerde. Dün yine bi köşede para buldum. Hemideee 200 dolar. Bu gidişle üç yıl içerisinde benim de bi köşede 30 milyon avro falan bulmam olasıdır yani. Anneme babama söyledim param varmış benim la diye sevindiler garipler.


* Yeni Polaroid makina aldım kendime ucuzundan. Bol bol resim çekmek için. Gene de çekemiyorum hacı hiçbir şey resmi çekilecek kadar önemli gelmiyor. Ya da ben çekeyim diyene kadar an bozuluyor sinir oluyorum. Şimdiye kadar sadece denemek için çektiğim üç resim var elimde. Güzel bir şeyler çekersem buraya da koyarım.

* Tamamen yerleştim artık. Taşınmalar bitti ya bi rahatladım tarifi mümkün değil. Eşyalarımı sonunda valizden çıkardım. Bütün eşyaları tekrar taşımak ve şu bahsini ettiğim nahlet merdivenlerden çıkarmak epey yordu ama olsun.

* Burada saçıma yaptığım maşalar tutmuyor kardeşler. Öyle çok nem de yok, anlamadım. Maşadan olsa gerek, belki yeterli elektrik çevirtemiyordur adaptörüm. Yenisini de almak istemiyorum. Benim de derdim bu ne yapalım artık... Bu arada sonunda bir kuaföre gidebileceğim bu haftasonu yalan olmazsa.

* Fark ettiyseniz sağ üst köşede önerdiğim filmler var. Aslında 3' ten fazla tutmayacağım, ama henüz insanlar görmemiş olabileceğinden şimdilik 4 tane tuttum. İzleyin onları. Ayrıca sol üstteki anketleri de oylayın lütfen o kadar hazırlıyoruz yani... Atar yaptırmayın bana onca kilometre uzaktan!