16 Nisan 2014 Çarşamba

Hasret

Şu an çok feci ev özlemi çekmekteyim. İki haftadır evim güzel evim diye ölmekteyim. Herkes badem gözlü herkes sırma saçlı bana göre şuan. Ah vatanım diyor başka bir şey demiyorum.

Bunun böyle olacağını, okula kaydolduğum anda dediydim kendime. Ocakta giderim, Mart sonu benim hasret başlar, en iyisi o dönem geri gelmek diye. Ama maddiyat el vermedi, gelemedim evime. Şimdi de onun derdini çekmekteyim.


Uyku ile uyanıklık arası o saniyeler kendimi Ankara' da zannediyorum. Annem bana sesleniyormuş gibi geliyor hep.

Ve bu hasrete iyi gelmeyen ne var dersiniz? Arkadaş çevresi. Burada ne yazık ki Ankara' daki gibi şanslı değilim arkadaş dolayısıyla. Malumunuz. Sürekli entrika peşindeyiz birbirimize karşı. Okuldakileri de az görüyordum.

Ama bugün, tam yarım saat önce bir şey oldu. Yurttaki birinin doğum gününü kutlamak için bir mekana gidiyorduk. Yolda telefonum çaldı ve film sınıfından bir arkadaşım neredesin, biz buradayız dedi (yani Westwood' dalar, benim mahallem). Ben de mekan adı verdim. Oraya geldiler. O kadar güzeldi ki. Özlemişim yemin ederim iki kelam olsun arkadaşlık... Ağladım ağlayacağım onların yanından ayrıldığımdan beri. Entrika yok, sıkıntı yok.


Şu an acayip duygusalım. Umarım bu arkadaşlığın devamı gelir de bu kadar yalnız hissetmem.

Özlüyorum lan hepinizi :'(.

1 yorum:

  1. Geçer geçer hepsi geçer merak etme :) Üzülmeye gerek yok, zaman akıp gidiyo, giden süreleri + ya çevirmeye bak =)

    Not: Bir blogger olarak rica ediyorum lütfen yorum onay kodunu kaldır bu şekilde üşenip kimse yorum yapmaz :) Onay kodunu kaldır, onayladığım yorumlar görünsün yap ayarlardan kafi.

    YanıtlaSil