3 Nisan 2014 Perşembe

En Manyak Günler

Yaşadığım en hareketli iki hafta ile karşınızdayım insanlar... Geçtiğimiz hafta finaller vardı o yüzden yazılara ara vermek durumunda kaldım. Malum öğrencilik zor ALSDFJGDLKHSFHJ.

Brezilyalılar ile ilgili anlatacaklarım vardı ya. Yavaş yavaş başlıyorum anlatmaya. Her yaptıklarını anlatmam mümkün değil, durum sı*madan duramıyor bu insanlar çünkü. 
Cumartesi günü barbekü günüydü. Bu elemanlar tutturdu bizim usül mangal yapacağız diye. E sizin usülde nasıl yapılırmış diye sorduk. Menüde sadece et ve içki var dediler. CHALLENGE ACCEPTED!
 Bir hafta boyunca para toplamak ve malzemeleri almak ile geçti desem yeridir. Cumartesi günü sabahında artan paralar ile bira ve Fireball denilen tarçınlı viskiden almaya markete gittik Kolombiya' lı arkadaşla. Saat 3 gibi başladılar mangalı yakmaya. İnsanlar yavaştan toplandı. Güzel başladı ne yalan söyleyeyim. Etleri beceremezler dedik ama et sonuçta ne kadar kötü pişebilir ki? Hele yanında bol bol bira varsa. 
Bu gerizekalı insanların yapmaya çalıştıkları yegane şey kızları sarhoş etmek. Kızlardan faydalanmak için falan da değil ha. Sırf eğlencesine, kızlara işkence ediyor bunlar. Adamlıklarını siz hesap edin. Yeni bir kız geldi, İsveç' li genç güzel bir kız. Herkes kızla konuşmaya çalışıyor. Kıza içirdiler, içirdiler, ha babam içirdiler.

Yahu karşıdaki bir insan evladı. Yazıktır, günahtır. Tamam kimsenin bakıcısı değiliz burada ama niye zorluyosun. Niye uğraşyorsun. Nasıl bir amaçtır? Nasıl bir eğlence anlayışıdır? Kız içecek kendini rezil edecek, bunlar da gülecek. Olay bu. Hay ben sizin haysiyetinize...

Herkese deli gibi içirdi bunlar. Ben içmedim, bunların yanında bir daha asla çok içmem. Akşama dışarı çıkma planımız vardı hem yeni kız istedi diye hem de Aylin' in tek adam gibi tatili cumartesi olduğu için. E millet pert tabi. Kim pert değil bilin bakalım? Brezilyalılar... Kolombiyalı kız, ben, Aylin ve sevgilisi ve bu Brezilyalılar. O elemanlardan biri, gaza gelerek Kolombiyalı kıza açıldı o gece. Kızdan feci şamar yedi. Öyle bir şamardı ki o akşamın bütününü mahvetti diyebilirim. Ama oh olsun lan! Daha fazlasını hak etti o hırbo.

Ertesi gün, malum seçim günü idi. Siz uyurken ben buradan bütün gün (size gece) ne oldu ne olacak diye başından ayrılmadan izledim. Mansur' un öne geçişini, konuşmasını her şeyi. Çok gergin bir gündü. Pazartesi günü de en olaylısıydı zaten. Cihan' ın doğum günü olduğu için ve o istediği için 6 Flags' e gitmeye karar verdik. Sabah saat 9' da buluşmaya karar verdik. Saatimi kurdum yattım. Ama gerizekalı alarm çalmadı. Bunlar kapıya geldiler tabi "Saat dokuz buçuk oldu" diye. Yataktan nasıl fırladım, nasıl odadan çıktığımı hatırlamıyorum. Kötü uyanmış oldum bir kere. Başım dönüyor, açım. Üstüne bir de ilk olarak en hızlı trene bindik. En acayip saatti diyebilirim. Bu 6 Flags denilen şey, milyon tane kocaman rollercoaster' ın (hız treni) bir arada bulunduğu park. Bütün gün bu trenlere bindik. Daha binemediğimiz en az 6 tane vardı orada hala. Biz Türkiye' de bir tanesine zor dayanıyoruz, o da ufacık oluyor genelde. Bunlar hayvan gibiydi afedersin. 
Şuradan link vereyim, sadece bir bakın derim: https://www.sixflags.com/

Pertimiz çıktı doğal olarak. Ama gün benim için daha yeni başlamıştı, çünkü yeni dersler başladı bu pazartesi. Dersin başlamasına beş dakika vardı. Yemek yeme fırsatım olmadan derse gittim hemen. Amacım derse girip ilk 15 dakikada çıkmaktı. İki hoca vardı derste. Hiç ara vermeden saat 7' en saat 10' a kadar konuştular. Çıkamadım doğal olarak. Yerde miyim gökte miyim belli değil, üstüne bir de 3 saat ders işledik.

Dedim öğrencilik zor diye. 

Tam geri dönerken yolda uyuduğum için ayağım takıldı ve yere düştüm. Bileğim burkuldu, her adımda at gibi acıyor.

Karnım aç, yemek ayırmamışlar. Bir tek soğanlı bagel falan var. Bir de mısır gevreği. Mutfakta peynir var ama kapıyı kilitlemişler. Bu brezilyalılardan (şamarı yiyen) biri esasen yurtta çalışıyor. Aradım onu, rica ettim mutfağı hemen bir dakikalığına açması için.

Açmadı ibne. Açamazmış.. Bir kere açarsa herkese açmak zorundaymış... Bu adet ne zaman çıktı bilmiyorum ama ibneliğine verdim ve geçtim. Yediği şamardandır dedim. Daha sonra ben değil, kendisi ne halt yediğini aygır gibi güle güle anlatmaya başladı insanların yanında. O yüzlerdeki "Gerizekalı herif" ifadesini görmeliydiniz.

Burada bir not: Bu yabancı erkekler, kızların arkadaşlığını kıskanıyor. Kızların arkadaş olmasını istemiyorlar. 
İkinci not: Bir adetleri var burada kalan erkeklerin: Yeni gelen kıza yakın davranıyor birisi. İşi bitince (!) bozuk atıyor kıza ki diğer çocuklarla konuşsun. Daha sonra kız diğer çocuklardan biri ile arkadaş oluyor. Bu böyle bir süre gidiyor. Sonra çocuklar oturup kıyaslama yapıyorlar. Ve evet uydurmuyorum. Direkt ağızlarından duydum.

Haysiyetlerine tükürdüklerimi neden sevmediğimi size bırakıyorum hakim beyler. Ben ömrümde böylesine puşt, böylesine çıkarcı, böylesine öküz bir erkek topluluğu daha görmedim. Biz Türkiye' de en çok abaza görüyoruz, bunlar (brez'ler) bildiğin PUŞT. Hepsinin göbek adı Taylan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder