30 Ekim 2015 Cuma

Gariplerin Budapeşte'si

İsterdim ki yurt dışına her çıkışımdan 3 ay öncesinden başlayarak her gün reklam yapayım. Her fırsatta "ay oraya gitmeyi iple çekiyorum, aman gitmeme 5 gün kaldı, oy dönünce ne yapacağım" şımarıklıkları yapayım istiyorum. Ama olmuyor.


Bu sefer gittiğimi videoya çekmek istemiştim, gidip tax free olayından adam gibi bir kamera alıp her şeyi göstermek istemiştim. Ama hiçbir şey planladığım gibi gitmedi.

Onun yerine bol bol hayattaki yerimi sorgulatan manasız hareketlere maruz kaldım. Her boş anım gasp edildi. Eşek gibi çalıştım, bol bol trip yedim. Bok gibi bir haftaydı anlayacağınız.

Şimdi ben bunun nesini videoya çekeyim de koyayım? Bunun nesini anlatayım insanlara? Bariz kötü geçen bir haftanın ardından hala kötü devam eden bir ortamdayım. Bunun nesini özendireyim?


Budapeşte' de gördüğüm yerler: Otel, Fuar yeri, Konser yeri, tekrar otel, bir heykel, bir köprü, bir kafe, ama hep otel.

Budapeşte' nin tek bir sokağını gördüm o da ilk gün fuar yerine yürüyerek gitmeyi seçtikleri için.

Dilerim ki ileride bir gün kendi planlarımı yapacak fırsatı yakalayacağım veya yaratacağım şekilde böyle yerlere gideyim. Birinin emir köpeği olmadan, birilerine hizmet etmek zorunda hissettirilmeden... Kalk deyince kalkıp, yat deyince yatma olmadan.

Çok feci bir ders aldım hem kendimle hem de etrafımdaki insanlar ile alakalı. Bunun dışında anlatacak hiçbir değerli anısı olmadı Budapeşte' nin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder