16 Nisan 2013 Salı

Film Çelıncı 16. Gün

Efendiler! Şimdi bir film düşünün, filmin konusu yok, dialog neredeyse sıfır ama çok şey anlatıyor.

Muhtemelen sıkılıp yarısında çıkabileceğiniz veya uyuyakalacağınız cinsten bir film. Sadece ilgisi olan, yönetmenin ne cins bir manyak olduğunu duymuş ve görmüş kişiler bir şeyler yakalayabilir.

Tabii ben filmin bir konusu yok dedim ama boru da değil aslında. Ağır bir alt metni var filmin. Çok ağır bir hristiyanlık eleştirisi var. Resimde gördüğünüz, filmde bir kelime bile etmeyen "One Eye" tahmin edilebilir ki Odin'i sembolize etmekte. Girdiği hiç bir savaşı kaybetmemesi, arada bir gördüğü görüntüler direk Odin'i çağrıştırıyor. Bir de sığ hristiyanlar var, amaçları zenginlik falan filan.

Filmin en güzel ayrıntısı One Eye'ın elinden düşürmediği balta. (Hristiyanların kılıçları, hristiyan olmayan kuzeylilerin baltaları..)

Ha ben çok mu anlarım? Anlamam. Fragmanına aldanıp kanlı bıçaklı bir aksiyon filmi beklemeyin. Filmin ilk 20 dakikası kafa parçalamakla falan geçse de o kadarla kalıyor. Geri kalanı mesaj içerikli.

Bu filmde ne yazık ki seçme şansın yok öyle favori karaktermiş dialog imiş. Filmin en başında yazan şu yazıyı paylaşayım siz onu kabul edin. "There was only man and nature. Men came bearing crosses and drove the heathen to the fringes of the earth."

One Eye'ın kırmızı görülerinin sahneleri güzeldi güzel olmasına da filmin başlarında bir adam öldürme sahnesi vardı ki dillere destan.


Kısacası film, yönetmenin bok yemesi, seyirciyi köylü yerine koyması gibi özellikleri taşıyan ağır bir film. Güzeldi. Tavsiye etmem. Diyelim ki yönetmenine göre film seçmek istiyorsunuz, kesinlikle benim favori yönetmenlerimden biridir kendisi (Nicolas Winding Refn), o yüzden tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder