Hayvani boyutlarda sıkıcı bir yılı daha atlattığıma göre oturup hakkında dert yanabilirim. Ve sürekli bir şeylerden şikayet eden birisi olarak iğneyi kendime batırma vakti. Bir hesap yapmam gerek kendim ile alakalı.
Aslında bir yıl çok sakin geçti. Kuş uçsa "oo aksiyoon" diye tepki verir oldum. Ama bana öyle geliyor ki deli gibi bir yıl yaşadım, çok yoruldum. Oysa, evde çeviri yapıp okul meselesine dert yanmak ve film izlemek dışında pek bir şey yaptığım söylenemez.
Mesele şu ki bu yıl kendimi ben yordum. Çok fazla. Yaptığım işten dolayı değil, tamamen duygusal. Zaten istediğim işi yapsam böyle yorulmam, yorulsam da böyle söylenmem. Son iki yıldır (belki daha uzun süredir) çok da parlak günler geçirmedim, tek sebebi de benim takıntılarımdı. Yani ortada kesin bir sebep de yoktu. Ama gel onu bir de bana sor. Hiç bu kadar üzülüp, kırılıp, korktuğum bir dönem daha olmamıştı. O yüzden yapacağım planlar genelde kendimi kasmayacağım, keyif yapmaya odaklanacağım şeyler üzerine olacak. Keyif yapmak için plana ihtiyaç duyan bir insan da tanımadım demezsiniz.
Neyse başlıyorum.
1. İlk olarak, daha az endişe etmek. Derdine düşmemek. Hiçbir şeyin, hiçbir kimsenin derdine düşmemek. Eğer karşıdaki kişi benim kadar önemsemiyorsa ben de önemsememek istiyorum. Umarım 2014 içinde kendimi bu konuda geliştiririm. Çok sıkıntı çektim, sebebi de bu kaygılar, endişeler. Konu ne olursa olsun kendimi sıkmamak, zora sokmamak, korkmamak ilk hedefim. Bunu yaparsam zaten gerisi kendiliğinden gelir. Farkındayım.
2. Daha az yemek yemek. Burada bir itirafta bulunayım. Benim annem çok ısrarcı bir insandır. Söylemesine gerek yok, istediğini yaptırmada bir numara. Karşıdaki istemiş, istememiş, ihtiyacı var yok farkında değil. Kendince insanları mutlu etme yolları var (mutlu ettiğini sanıyor yani), onlardan şaşmıyor. Mesela kendisi, benim doktorda kolesterolümün yüksek olduğunu öğrendiğinde keyfimi yerine getirmek için Abuzer'in Yeri' ne götürmüştü (bkz. Dürüm Sarayı). Ankaralılar bilir nasıl bir yer olduğunu.
Annem benim mutsuzluğumu yemekle atlatacağıma inanıyor. Bir yıldır daha gözümü açmadan kahvaltı masasına oturtuyor. Öğlen vakti yine yemek de yemek diye zorluyor. Kahve içiyoruz ille yanında bir şey olacak. Akşam ille o sofraya oturulacak.
Tamam normal olan o. Ama yemekler ağır. Yememem gereken şeyleri yapıyor sürekli. Sürekli bir et, sürekli bulgur, köfte.. Ve halt ettin yemek istemedin diyelim. Öyle bir bakıyor ki, tarifi mümkün değil. Diyorsun ki "Allah belanı versin Dilara, uzatma, ye şunu git zıbar". Bir kere kahvaltıya oturma bakalım, bütün günü sana zehir ediyor.
Ben Ankara'ya ilk geldiğim yıl, ailesiz yaşadığım o güzel, mükemmel ötesi yıl 46 kiloydum.
Şimdi 55.
Ve bu 55, benim kendime dikkat ettiğim halim. Arada diyetisyene gittik bu kolesterol için. Diyetisyenden sonra 50 kilo oldum ama bu aralar azdı gene. Ben en son ne zaman açlık hissettiğimi hatırlamıyorum. O derece...
O yüzden daha az yemek yemek hedefim. Aç kalayım amk. Ölmem sonunda. Yemek yemeyeyim, öğün atlayayım. Midem dinlensin, kolesterol gerilesin. Ne bileyim bir hafifleyeyim ya. Geceleri mide ağrısız uyuyayım. Stresten de değil yani, sadece yemekten.
3. Bilgisayarım yokken şarkı dinlemeyi kesmişim, farkında olmadan. O kadar çok dinlemediğim şey var ki. Bu yıl sürekli o dinlemediklerimi elden çıkaracağım. Hatta bu konu ile alakalı çelınc bile yapabilirim. Filmlere yaptım, müziğe neden yapmayayım...
4. Para hesabı yapmamak. Tamam hayvan gibi para harcamayacağım ama hesabını da tutmayacağım. O işi abime devrettim noterle. :D
5. Resim çekmek, çekilmek. Hele, oraya gittiğimde ilk işim adam gibi bir telefon almak olduğundan, o telefonla her dakika resim çekmek ve çekilmek istiyorum. Artık 2008' den kalan resimleri profil fotoğrafı yapmak istemiyorum. Bir de resimlerde gülerek poz vermek istiyorum. Buna daha dikkat edeceğim.
6. Blog yazılarını daha düzenli yazmak. Mümkünse, her hafta belirli bir gün içinde yayınlamak. Düzen şart.
7. Belki inanamayacaksınız ama bu yıl insanlarla çıkmayı düşünüyorum. (Daha önceden hayvanlarla çıkmışım gibi oldu aksljdfhgdkh) Yıllardır şu okul olsun, şu iş bitsin, şu geçsin falan diye kendimi geride bıraktım hep. Bu yıl bu konu hakkında daha girişken olmayı düşünüyorum. Hani zaten çok fazla çıkma teklifi alan birisi değilim zaten ama benim de kimseyi cesaretlendirdiğim söylenemez. Onun da farkındayım.
8. Bol bol bisiklete binmek. Mümkünse oradaki o alışma dönemim biter bitmez bir bisiklet almak. Bisiklete binmeyi öğrendiğimden beri gördüğüm en mutlu rüyalarımda hep bisiklete biniyordum. Valla bisikletsiz geçen yıllarıma çok acıyorum.
9. Daha paylaşımcı olmak. Her konuda. Son iki yıldır (hep ne olmuşsa o iki yılda olmuş amk) ciddi anlamda kendimi her konuda her şeye karşı kapatmışım. Bencil bir insan oldum. Derdim kendimi düze çıkarmaktı çünkü. E artık o olduğuna göre, tekrar insanca davranabilirim demek.
10. Sakin olmak, rahat olmak, bol bol gülmek, umursamamak, boğaza bir şey düğümlenmeksizin (globus histericus) gelen huzurlu bir uyku, neşe, bol bol gezmek, yeni yeni insanlarla tanışmak, uyumlu olmak. Her an bir bokluk olacakmış gibi düşünmeden yaşayabilmek.
Evet olan istekler bu. Geneli aynı doğrultuda zaten fark etmişsinizdir.
Bir kere okuldayken, asansörde tanımadığım bir çocuk bana "sen hiç gülmez misin" diye sormuştu. Bu yıl o algıyı gerçekten kırmak istiyorum. Daha az şikayet, daha az endişe, bol bol mutluluk, bol bol huzur... Hepimiz için...