Oyun tavsiyesine açığım.
Ve yine filmlere gelmeden önce diyorum ki The IT Crowd izleyin. Bu bayram tatili güzel bir fırsat hepsini izlemek için.
İlk film My Own Private Idaho idi. Güzel film gerçekten ama benlik değil. Ben sıkıldım feci. Ama bu filmin güzel olmadığı anlamına gelmiyor. Dergi kapaklarının birbirleriyle konuştuğu sahne favorimdi resmen.
Eşcinsellerden gidiyorum iki gündür, Emily Blunt'ın filminde de lezbiyenler vardı. Bir de ekşide okudum, sinema tarihinde izleyicisine filmin sonunda iyi günler dileyen ilk ve tek film imiş. Hala tek mi bilemem. Enteresandı. Bu filmde oynayan oğlan öldü, o derece kıymetli yani. Biliyorum, sıkılacaksınız. Ama izlemedim olmasın, cidden izleyin.
Bir de o müzikler neydi yahu. Efsane.
Resim 4.1: Vat iz matriks
İkinci film de Before Midnight idi. İlk filmi çok sevmiştim cidden. Ama sonrasını hiç sevemedim. Ne yazık ki bu son film de baydı feci. Kadim bir söz geldi aklıma izlerken: "talking too much?" (yazar burada 06 girişli atılım ua ilişkiler öğrencilerine göndermede bulunuyor)
Hacı bunlar bunca yıl bu kadar muhabbeti nereden buluyorlar ben anlamıyorum. İnsan sürekli konuşur mu amk? Bence konuşmamalı.
Aaay filmin çekildiği yerler çok iyiymiş falan. Yaz vakti Yunanistan bu, ne kadar kötü olabilir ki zaten?
Bu film hakkındaki en açık yorumumu arkadaşın biri şurada yapmış:
Ha bir de Julie Delpy ölmüş gömmeyi unutmuşlar.
Ben mouse padle age of empires oynamaya devam edeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder