Evet, bende olan...
O kadar uzun zamandır işleri yoluna koymak (kendi yoluma) için uğraşıyorum ve o kadar uzun zamandır o işler yoluna girmiyordu ki, şimdi her şey gerçek dışı geliyor.
Aynı olay Polonya' dan geldiğimde olmuştu. O kadar sıkıcı, moral bozucu bir ortam ve zamandı ki, geri geldiğimde iki ay boyunca her gece kabuslarla uyandım. Rüyamda hep oradaydım ve Türkiye' ye geri gelemiyordum.
Şimdi de sanki uyanıkken o kabusları görüyorum. Sanki her şey bozulacak, mahvolacakmış gibi. Kendime olmayan sorunlar yaratıyorum. Mesela bir önceki yazıdaki gibi.
Ne olabilir ki en kötü gider bir otelde kalır, kendime kalacak yer bakarım. Bu kadar basit. Ama ama ama öyle hissetmiyorum. Sanki dünyanın sonu gelecekmiş gibi, açta açıkta kalacakmışım gibi.
Ya da hiçbir şeye param yetmeyecekmiş gibi, ki ben artık kaç yıldır para kazanıyorum, düşün. Ailem de destek veriyor, onu da düşün.
Sanki kendimi koyversem, mutlu hissetsem bir aksilik olacak gibi. Bu kadar çok söylenmemek de gerek.
Los Angeles' a gidiyorum lan! Üstelik yeşil sosyete çocuğu da değilim. Hem de kendi paramla. Hem de milletin yaptığı kekoluk gibi dil kursuna gidip de Amerika' da okuyorum demeye değil. Gerçekten okumaya.
Yavaş yavaş hissediyorum o mutluluğu, rahatlamayı.
Bir de bir sır paylaşayım. Okul açıklanmadan bir gece önce rüyamda Desire' ı gördüm. Gözlerim Despair' i aradı ama yoktu. Sadece Delirium'u gördüm uzaktan.
Sonra da neden Sandman' e düşkünsün. Aha da bu. Sandman her yerde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder