Son bir kaç yıl içerisinde ortaya çıkan gergin yapımdan ötürü bu sıralar çok çekiyorum. Çünkü bu Los Angeles insanları acayip rahatına düşkün, hiçbir şeyi umursamayan insanlar ve ben buna SİNİR OLUYORUM!!!
Kasımın başından beri ev bakıyorum. Sadece ev de değil, kalacak herhangi bir yer. Okuldaki yurtları kullanamıyorum maalesef, bir bokluk var o işte zaten. Ama okuldakiler de pek yardımcı olmadılar şu ana kadar zaten. Tam bir bilgilendirme alamıyorum hiçbir konu hakkında. Kasımın başında okulda benimle ilgilenen adama sordum nerede kalacağımı. Daha vize falan almadan. Çünkü adam gibi kalacak bir yer ayarlayamadıktan sonra gidip orada ne bok yiyeceksin yani bu kadar bariz. En önemlisi kalacak yer ya ötesi var mı? Adam o zamanlar "Daha erken", "Bulursun, halledersin" falan diye geçiştirdi. Şimdi diyemiyorsun "Ulan gerizekalı zaten bir mailime haftada bir cevap alırsam kendimi şanslı hissediyorum, önününzde Noel tatiliniz var ne bok yemeye zaman bulup da ben buradan bir şeyler ayarlayıp orada ev bulacağım?" diye... Kaldı ki bir yer ayarlayamadım buradan kalacak, orada ne bok yiyeceğim uçaktan inince? Sonra bu adam ne yaptı? Tuttu noel arefesi mail attı "buldun mu kalacak bir yer" diye. ........................
Memleketlerinde özel yurt kavramı yok. Bu öğrencileri yerleştirme mevzusu ile uğraşan bir takım insanlar var zaten onlar da Türk. Yurt murt yok ya... 2 tane mi ne var okul etrafında özel yurt. Birisi zaten direkt Jungle, güçlü olan yaşar modunda. Aylık temizlik ve yemek yapma zorunluluğu var sadece kendine değil, orada kalan herkese... Ve istediğin bir odada kalamazsın, öncelik senden önce o yurtta kalanlara. Kıdem işi yani.
Kısa süreli kalacağım yerde yemek de var ama biraz pahalı geldi bana. Ben karar verene kadar yurt doldu taştı bana yer yok zaten artık.
Bir yer daha var hiç resmi falan olmayan. Tamamen sürpriz, gidince bakacağım.
Esas kalmak istediğim yer ise atarlı ergenler tarafından yönetilmekte (bkz. sorority girl), o konu ile ilgili daha ayrıntılı şeyler yazabilirim ilerideki durumlara bağlı olarak. Ona da gittiğim zaman bakacağım. Bir bakmışsınız bu yaşımdan sonra Sorority kızı olmuşum. ASDFADFSAD
Evlere bakıyorum, acayip pahalı yahu. Tek kişilik odayı unut zaten, rüyanda bile göremezsin. Tek kişilik adam gibi bir odan olsun istersen en azından 1000 dolarını gözden çıkaracaksın ona da elektrik, su, internet dahil olmayabilir yani... 1000 dolar vereceksin ayda, eşya alacaksın içine, temizlik, yemek, of bir ton şey. Bilmem ki değer mi... Sanmıyorum. Ama önümüzdeki haftalarda gelecek olan çeviri paralarına da bağlı tabii bu durum. Belki kendime lüküs bir hayat sunabilirim.
Bir de daha ilk başından hiç tanımadığın insanlarla ev paylaşmak bana ters geliyor. Yurtta biriyle anlaşamasan öbürü var, yemek ya da temizlik derdin de ev kadar değil. Yurt istiyorum, yurt istiyorum diye solacağım daha gitmeden. Zaten evler rezil ya. Bildiğin yazlık ev. Nefret ederim öyle beyaz, kapısız, dangalak evlerden. Nerede o süslü evler lan? Nerede o tuğlalı stüdyo daireler? Sırf dalgasına tüm fiyatlar için baktım gene de bir tane bile tuğlalı stüdyo bulamadım ya. Tutacağımdan değil de yani.. İstesem de bulamazmışım demek ki. Bir evde boydan boya aynalı gardroplar var, aman yarabbi, gece kalkıp adam öldürürsün, öyle krize sokar adamı o şekilsizlikler.
Bir de size bırakacağım şu resimleri yolluyorlar, evin resimlerini istediğimde. Siz karar verin, bu insanlar ile bir ev paylaşılır mı?
Başlıyorum:
Hmm, güzel tava, hemen evi kiralamalıyım mı diyorlar normalde nedir? Oo beybi süper tava, süper tencere, süper fırın.... Oyhş..
Peki ya bu nedir a dostlar? Bu duş başlığını görüp de eve tav olmayan var mı? Yoo dostum yooo olamaz. Ev dediğin budur!
Ve tabii ki evde lamba da olması gerek. Olmaya da bilir tabi. Ne yapıyorlar? Hemen bir resimle kanıtlıyorlar sana lamba var mı yok mu? Bilmek gerek tabii. Kandırabilirler seni evde lamba var diye, hayallerinle oynayabilirler. Macera dolu Amerika...
Evin neresine ait olduğu belli olmayan kapı köşelerine ne demeli peki? Her eve lazım. Odanın resmini ne yapacağım, bunlar daha heyecanlı... Resim dediğin böyle çekilir Corç. Yıllardır yedin kendini bitirdin "... Photography" diye. Fotografi budur!
Ayrıca sesinizi duyar gibiyim "Ya bu evin penceresi yoksa" diye. Olmaz olur mu? Kanıtlarla ortada her şey. Bkz. Soldaki resim.
Ve işin en kötü tarafı, bunlar, aldığım en düzgün resimler. En düzgün ev bu sanırım. Gidip görmeden de bir şey diyemem tabi ama durum ortada. Çok umutsuzum ev bulma konusunda. Gidip gör, gidip gör diyorlar da o zaman da dünyanın en güzel evini bulmayacağım garanti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder