Herkesin hayatında vardır bir dönem, ağzıyla kuş tutsa yaranamayacağı insanlar ile aynı ortama girdiği. Muhtemelen iş arkadaşındır o kişi. Çok şükür öyle bir gerginliğim yok benim. Yaşasın Freelancer'lık!!!
Neyse iki saniyede kendimi gazladım. Benim iş yerinde öyle acayip arkadaşlarım olmayabilir ama çok şükür hemen hemen her yerde beşer onar karşılaştığım insanlar var. Her ne hikmetse çok iyi arkadaş olabileceğime inandığım insanlar tarafından göz ardı edilme gibi bir özelliğim var. Gerçi düşündüm de iyi anlaşacağımı düşünmediğim insanlarla da bu durumu yaşıyorum. Ama tabii onlar bu kadar koymuyor.
Esasen ağrıma giden, değer verdiğim insanlardan karşılık görememek. Niye yani? Ne kötülüğümü gördün mesela? Niye bu kadar karşısın? Seni bu kadar çok görmek isteyen ya da seninle konuşmak için gün sayan kişiye neden bir beş dakika ayıramıyorsun? Veya neden dangır dungur cevap veriyorsun? Tamam direkt olarak kimse zaten "arkadaşım olamazsın" demiyor, o yaşı geçeli oldu bir yirmi yıl. Ama o hal ve hareketler, o konuşma tarzı, o tavır... Yemin ederim yolun orasında ağzıma sıç, daha az üzülürüm. Keşke insanlara, onların bana gösterdiği alaka ile eşdeğer bir alaka gösterebilsem. Her şey çok farklı olurdu.
Şu hayatta alışamayacağım bir durum varsa o da budur zannımca: Arkadaş olarak düşündüğüm insanların s*kinde bile olmamak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder