12 Mart 2015 Perşembe

Karagül

Karagül ile alakalı olarak kişisel bir yorum yapmadan yazı yazmam çok zor. Zira, Karagül, Türkiye' de yapılan en başarılı dizilerden bir tanesi. Belki de (şu anda yayınlanan) en başarılı dizisi, tek başına. O yüzden direkt olarak dizi ile alakalı biraz bilgi verip yorumlara geçeceğim.

Karagül' ün başarılı dizilerden bir tanesi olmasının bir sürü sebebi var. Bunların ilki, hikayesinin gördüğüm, bildiğim kadarıyla orijinal olması. Sanılanın aksine Karagül bir ağa paşa dizisi değil. Dizide bir aşk hikayesi yok. Zengin fakir ayrımı yok. Yalılar ile gecekondular arasında geçmiyor. Karagül' de bir ailenin zamanında aldığı kötü kararlar dolayısı ile yaşamış olduğu sıkıntılar var. Anneler var dizide. Tek önem arz eden konu bu annelerin hikayeleri. Anneler ve çocukları diyebiliriz.

Dizinin kötü bir karakteri var. Kendal Şamverdi. Kendal boi, zamanında babası tarafından ezilen, hiçbir yaptığı bir şeye sayılmamış, sonra eline güç geçince de etrafındakilere işkenceler çektiren bir tip. Ama direkt olarak Kendal' a kötü diyebileni görmedim ben. Çünkü adamın haklı olduğu o kadar çok nokta var ki.  Bir yerden sonra Kendal' ın kötü olduğunu düşünemiyorsun. Kendal karakteri memlekette var olan kötü karakterler serisinin en radikali, en birincisi gözümde. 

Dizideki herkesin bir hikayesi var. Karakterler mükemmel oturmuş. Hiçbir karakter yüzeysel değil, her birinin ayrı bir ağırlığı var. Ben Türk dizilerinde çok nadir görmüşümdür bu kadar detaylı karakter topluluğunu.


Türkiye' de çok vasıfsız, başarısız iş yapılıyor. Her alanda, her yerde. Ama televizyonlarda çok çok daha fazla bu başarısız, kalitesiz, iğrenç işler. Ama Karagül bunlardan biri değil.


Başladığı günden beri diziyi izliyorum. Ama sonra internete bir bakıyorum, kafam feci karışıyor. Acaba ben farklı bir şey mi izledim, diye düşünüyorum. O kadar alakasız, o kadar saçma yorumlar okuyorum ki aklım duruyor. Sadece bakın bir ekşi sözlüğe, aklınızı oynatırsınız, kendinizden şüphe edersiniz yorumları okudukça. Aynı şeyi mi izliyoruz, bende mi bir sorun var arkadaşlar? Bir dizi bu kadar mı götünden anlaşılır, yerden yere vurulur.


Dizinin birbaşka sevdiğim ayrıntısı rüyalar. Rüyaları o kadar güzel gösteriyorlar ki, tüm o sembolleri, o duyguları harika yansıtıyorlar ki, isterse dizinin geri kalanı çöp olsun yine oturur bunun için diziyi izlerim. 

Bir kere sadece aşka meşke dayalı bir konusu olmadığı için, sadece bunun için bile takdire şayan bir dizi. Kimseyi vıcık vıcık "Kıymetlim, gelinim" diye seveni görmedim. Biliyorsunuz ne kadar sevmediğimi şu kelimelerin yanlış kullanımını.

Berkin Elvan'ın annesi ile alakalı söylediği acayip sözlerinden sonra Yavuz Bingöl' ün şutlanması da ayrı bir güzellik tabii. Sorsan alakalı değildir tabii de başka bir açıklama göremiyorum.

O kadar övgünün yanında bazı olumsuz tarafları da var tabii. Mesela makyaj çok berbat. Renkler ile acayip oynuyorlar herkes bir ucube gibi duruyor. Belki de bu görüntü meselelerinden dolayı siz gözardı ediyorsunuz diziyi. Çok fazla slow motion var, senaryoda tekrar eden ve bir yere varamayan diyaloglar çok. Görüntü hariç saydıklarımın geri kalanının diziyi 90 dakika yapmaya çalışmalarından kaynaklandığına eminim. Eğer bu yüzden izlememezlik ediyorsanız, etmeyin arkadaşım, valla etmeyin.

Son olarak ısrarla bu diziyi başka dizilerle kıyaslamaya çalışan entel arkadaşlarıma şunu diyorum: Karagül'ü Asmalı Konak ve Zerda gibi dizilerle kıyaslamak yanlış. İlle bir şey ile kıyaslayacaksan Six Feet Under ile kıyasla. Direkt olarak o kategoride bu dizi. Bays.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder