Death Comes To Pemberley
Türkçe'ye Aşk ve Gurur saçmalığı şeklinde çevrilen, yerlere göklere sığdıramadığım Pride and Prejudice adlı kitap/film/dizi sonrasında oluşturulmuş bir proje. Aynı adlı kitabından geliyor. Ve kim oynuyor dersiniz? Benim son zamanlardaki favorim Anna Maxwell Martin! Elizabeth Darcy olarak!!! Yerim onu ben. Resmen en iyi Elizabeth Bennet (Darcy) kim olmuş deseler bu kadını da düşünürüm birinciliğe. O derece. Hikaye de güzel aslında. Ben diziden pek umutlu değildim ama hikaye çok başarılı, oyuncuları görseniz zaten... Her şeyiyle mükemmel bir devam projesi. On numara beş yıldız.
Dizide ayrıca hoşuma giden bir konu da Lydia' nın Lady Catherine De Bourgh ile karşılaşması olmuş. Deli deliyi görünce değneğini saklar misali. Ayrıca Mrs. Young' ın olaylara bağlantısı da güzel olmuş tabii. Artık izledikçe siz, şeyedersiniz...
South Riding
Yine Anna Maxwell Martin, yine gönlümün sultanı. Kadının oyunculuğuna hayranım arkadaş! Bu dizide de döktürmüş yine kendisi. Ama dizi kısa kesilmiş sanki, hikayeler bir yere bağlanamadı pek. Ama yine de izlenir. İdealist müdür ufak kasaba hikayelerini seviyorsanız kaçırmayınız efenim.
Not: Walking Dead' deki The Governor da başrolde. Yine odun yine kabzımal.
Not: Walking Dead' deki The Governor da başrolde. Yine odun yine kabzımal.
Bu diziyi ne kaa övdüler, ne kaa sevdiler İngilizler tarifi mümkün değil. Toplam 6 bölümden oluşuyor (her bir bölümü 50 dakika). Resmen dizide hiçbir şey olmuyor. Tek derdiniz Miss Maty' nin çay satabilmesi ya da çay partisine giyilecek elbisenin rengi oluyor. Kafayı silip süpürüyor. Ama izleniyor işte arkadaş. Adamların kurgu mükemmel. Son iki bölümde Tom Hiddlestone sürprizi var.
Bir başka Charles Dickens hikayesi. Yine alçak gönüllü bir kız, yine bu kızın hakkında döndürülen entrikalar. Hikayeyi okumamıştım ama dizide bazı eksiklikler, senaryo hataları olduğunu ben bile gördüm. Bir Bleak House değil, ama gideri var. Başarılı. Ama belirtmekte fayda var. Başroldeki kızdan zerre hazzetmedim. Mıymıntı. Ulan ne torpiller dönüyor be...
Filmi kadar olmasa da başarılı bulduğum bir yapım. Tabii o filmin mükemmelliğinden kaynaklanıyor. Gayet temiz, gayet güzel. Governor' ın yine başrolü çektiği bir dizi. Başroldeki kız -az birazdan bahsedeceğim filmde de oynuyor- cuk oturmuş Elinor rolüne. Tabii filmle kıyaslamayın dediğim gibi. Yalnız bu diziyi düşünürken "Acaba Persuasion" ın da dizisi var mıdır diye düşünmeden edemedim. Malum yirmi adet filmi var onun da. Belki dizisi de vardır. Bir bakmalı.
Şimdi de filme geçelim.
Şimdi de filme geçelim.
Summer in February
Tam üstteki dizide oynayan ekibi komple burada oynatmışlar. Art arda izleyince biraz değişik geldi tabii. Bir de eskiden ben Emily Browning kızını severdim ama sürekli bir şekilde mıymıntı yosmaları oynaması tabii bu durumu değiştirdi. Artık umrumda bile değil açıkçası. Filmi direkt olarak Dominic Cooper' ın şovu olarak izleyebilirsiniz. Ömer Hayyam ile alay eden bir götü canlandırıyor.
Tam üstteki dizide oynayan ekibi komple burada oynatmışlar. Art arda izleyince biraz değişik geldi tabii. Bir de eskiden ben Emily Browning kızını severdim ama sürekli bir şekilde mıymıntı yosmaları oynaması tabii bu durumu değiştirdi. Artık umrumda bile değil açıkçası. Filmi direkt olarak Dominic Cooper' ın şovu olarak izleyebilirsiniz. Ömer Hayyam ile alay eden bir götü canlandırıyor.
Siz söylemeden ben söyleyeyim. Bunun üçüncüsü de gelecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder