Geçen aylarda bir iş ilanına başvurmuştum Linkedin' den. Başvurduğumu bile unuttuğum bir anda aradılar beni. Ben o sırada Malatya' daydım, koşturuyordum ona buna. Görüşelim dediler, kabul ettim. İleri bir tarih için Skype üzerinden mülakat için sözleştik.
Görüştüğüm kadın, Harvard mezunu imiş. Dedim sonunda derdimi anlatabileceğim birisi! Kadın nerede okuduğumu ne yaptığımı sordu epey ilgi gösterdi. İnanır mısınız, kadın anladı!!! Amerika' da ne okuduğumu anladı!!! Benim için paha biçilmez bir andı. Zira görüştüğüm tüm hırdolar "ehe ehe naptın Amerika' da dil mi okudun" diyor gözümün içine baka baka. Orospu çocukluğu çeşit çeşit.
Daha sonra ikinci görüşmeyi yapmak istediğini söyledi. Mümkünse yüz yüze görüşmemizi, ortağı ile tanışmam gerektiğini söyledi. Ben de ayarlayıp gittim İstanbul' a. Kadın bana telefonda dedi ki "Ortağım çok uzaklardan gelecek sırf seninle görüşmek için". Ben de salak gibi hevesleniyorum. Bir gün öncesinde bütün gün sözlü tercüme yaptığım için sesim kısılmıştı, yorgundum ama yine de bomba gibiydim.
Kapılarını çaldım bir kadın açtı. Suratıma anlamsız anlamsız baktı. "Buyrun?" dedi. Dedim "Burcu Hanımla görüşmem var saat 12' de"Saat tam 12. İçeri girdim. Ama kadın hala soran gözlerle bakıyor. Böyle bir beğenmemişlik var suratında, tarifi mümkün değil. Burcu Hanım ile selamlaştık. Kadın hala bakmakta.
"Siz bakıcılık ilanına mı gelmiştiniz?" dedi.
Burcu' nun surat pert "Ohoho yook o şirket için geldi" falan diyor.
Kadının bariz amacı, beni gördüğü dakikadan itibaren beni bozmak. Burası belli.
Döndüm kadına "Fiyatta anlaşırsak o da olur" dedim işi espriye vurup. Burcu EHEHEHEHE diye güldü. Ortağıymış işte bu kadın. Geçtim oturdum.
Bu kadın geçti karşıma, bütün bir görüşme boyunca cevabını bildiği ne kadar olumsuz soru varsa sordu. Karı Ankara' dan beni ayağına çağırmış, İstanbul' da yaşamadığımı biliyor geçmiş bana "İstanbul' u biliyor musun?" diyor (iş şehir içerisinde lokasyonlar ile alakalı bir işti bu manada soruyor yani).
Kadın, benimle mülakat yapmak için çok uzaklardan gelen ve sadece ama sadece benim için o gün ofise gelen kadın, beni bakıcı etti, benden hiç haberi yokmuş gibi elinde bir CV çıktım duvardan duvara vurdu beni.
Orospu çocukluğu çeşit çeşit demiştim.
Ben hala Burcu beni anladı, bana iş verecek modundayım. Burcu çünkü "Sana şurdan ev tutarız, ev arkadaşı buluruz, ilk ay şunu yaparsın" falan diye konuşuyor. Aynı günün akşamına o ofisten bir telefon geldi.
Böyle sevinçli, olumlu bir tonla "Olga Hanıııım" dedi bu karının sesi. Olga Hanımı işe alacak belli. Bana duyuruyor orospu. Yanlış numara, dedim. Hala kim olduğumu söylememi bekliyor. Yüzüne kapattım.
Üç gün içinde mail geldi "Biz eleman alımı yapmamaya karar verdik" diye. Siksinler sizin işinizi de Harvard'ınızı da, Olga'nızı da, İstanbul' unuzu da.