29 Ağustos 2013 Perşembe

Plan Değişiklikleri

Tam şu an beyninde fikirlerin tükendiği ve geriye sadece bir çınlamanın kaldığı andayım.

Yok la entel olmadım. Sorun yok Rocky. Bu arada Rocky diye diye otuz gündür herkese, her şeye beni okuyan, takip eden tek kişinin Kanal 7'de çalıştığını da anlamış bulunmaktayım. Zira habire Rocky filmleri veriyor. Bugün de 3.sü var. Gene "Hoyuuuooooooooor" diye bağırmakta Rocky.


Dedim ki son bir haftadır keyfim yerinde, misafirler çekildi, çeviri bitti, kafam rahat, okula az kaldı diye...

Birden baaaaaam, başladığım yere geri döndüm. Okul orada, onda bi sorun yok. Şeytanın bana iki yıldır oynadığı oyun: Kararımı vermiş, işlemler başlamışken bir başka seçenek çıkarıyor ortaya ama ne şanstır ki o seçenek için biraz daha beklemem gerek.

Bekle babam bekle. Sanırım iş ocağa kaldı. Dolardan hiç bahsetmiyorum bile, terbiyesizlikte sınır tanımıyor. Resmen önlenemez bir yükselişte lanet olasıca pislik.

Ben şimdi Ocağa kadar ne yaparım? Ne eder de kendimi oyalarım? Günler say say bitmez. O yüzden fikirlerinize açığım, her yönden. Mesajlarınızı eksik etmeyin.

Sultan diyor ki film izlersin işte her gün. 4 aylık film challenge'ı aman yarabbi, izle izle bitmez. Büşra diyor ki ayın her günü özenle yaptığın iş olarak orucu seçseydin bu kadar beklemezdin. Gayet emin orucun duanın tüm dertlerimi çözeceğinden. sdddfh

Hiç maça çıkamayan ama sürekli hazırlanan, etlere vuran, sahilde koşan, peşinden bebelerin koşup tezahürat ettiği Rocky'ye döndüm. Bi maça çıkaydım iyiydi.


25 Ağustos 2013 Pazar

Erkek Kedi Ultimate

Gençler sizin sorununuz ne? Nedir bu kendini hint kumaşı sanmalar?

Hepiniz için söylüyorum, kızlı erkekli..

Bugün bir şekilde elime geçti de Meryem Uzerlinin boktan Ayşe Arman röportajını okudum (boktan olan meyrem değil)..  Hatun öyle bir tespitte bulunmuş ki katılmamak elde değil. "Kadın-erkek ilişkileri açısından dengesiz bir enerji var Türkiye'de" diye. Kadın haklı. Diyor ki, kime güveneceğini bilemiyorsun, kimin ne yapacağı belirsiz... O bozuk Türkçe'siyle benden iyi ifade etmiş. Bir dengesizlik var evet. Herkesin kendini çok özel sanıp karşıdakinin kendinin kulu kölesi olması...

Bence erkekler daha çok kendilerini bir bok sanmakta, Türk "kezban"larına rağmen. Her yerde kızları aşağılamalar, ağza alınmayacak laflar, hakaretler gırla.. Yavaş ol Rocky diyesim gelir. Sakin ol, bi otur, dinlen, al bi soğuk su iç, kendine gel. Ben ömrümde böyle hakaretler görmedim. Ulan karşıdaki de insan. Ve sen bu insanlarla yaşamaya mecbursun. Öyle ya da böyle birbirinizin suyuna gideceksiniz.

Ama öyle mi? Değil tabii ki. Ulan öyle insanlar var ki (kızlar da dahil buna tabii ki de) o kişiyle muhabbet edip görüşmene rağmen aranızda bir ilişki var mı yok mu onu bile anlamıyorsun. Direkt kediler gibi bir öyle bir böyle...  "Bugün gel. Yarın gidebilirsin. Düzgün konuş. Adam gibi giyin. Beni rezil etme. Memen büyük olsun. Sevişelim. Ama sen başkasıyla sevişmemiş ol. Hep beni sev ama ben seni sevmeyeyim. Bana kul ol köle ol. Tüm bunları yaptın mı? Beeeeeeeeeelki ikinci kez yüzünü görmeye tahammül edebilirim. Ama söz vermiyorum, adam ol, patron benim. Aramızda bir şey olacaksa ben sana haber veririm. Belki de vermem. Off kızlar (erkekler) çok kezban (odun)..."

Resmen ataerkil düşünce yapısı kazma düşünce  yapısıyla birleşmiş "ultimate yarraklaşma hareketi" başlatılmış.

Ne bekliyorsunuz ki... Bir gün bu nahlet hayattan başka bir boyuta mı ışınlanacaksınız? Cidden bir Barbara Palvin midir beklediğiniz? Gerçi elinize bir Barbara geçse ona da bir kulp bulursunuz, eminim. Bir de acaba bakalım, Barbara gibi kızlar sizin gibi ota boka kulp bulup karşıdakini en acımasız şekilde eleştiren götten bacak kıroları seviyor? Sanmıyorum. İnsan olun be azıcık. Karşıdaki de bir insan evladı. Ayıp ulan.
Şuraya bir Barbara resmi goyah da içimiz açılsın gardaaaş...

İnsan terbiyeli olacak, saygılı olacak, efendi olacak, sonra karşıdaki insandan bir şeyler bekleyecek. Hem kelsin hem fodul Kamilciğim. Yazık ettin annenin torun sevdasına...


4 Ağustos 2013 Pazar

Ondan Bundan Vol.5

* Dünyanın en kötü kuaförüne gitmekteyiz. Kuaför demeye bin şahit ister. Sapa bir yerde, tornacı bozması bir dükkan. Yazın sıcak, kışın soğuk. Ağır bir boya kokusu nedense, çıkmamış kalmış bir yerlerde. Üç tane masa var müşteriler için. İki koltuk da oturmalık. Tek bir kuaför - Ali Abi dünyanın en huysuz insanı. Boya dersin boyamaz, şöyle yap dersin gider aksini yapar. Ne adam gibi bi saç yapar ne bir şey. Tek dediği "Kesiyim mi" o da kesebildiğinden değil yani. Ne hoşsohbet ne bir şey. Dükkanda okuyacak bir dergi bile yok. Sadece Ali abinin kendi kadar huysuz 2 yaşındaki kızı Duru var. Gidip gelip millete çemkiriyor, defol diye kovuyor gelenleri. Eskiden bi avon kataloğu olurdu sehpada (evet bir de sehpa var) artık o da yok. Adamın bir muhabbet kuşu var, ötmüyor!! Genel muhabbet şu:
-Ali abi şöyle yapsak?
-Olmaz o öyle.
-E yapmışlar işte olmuş (resim gösterilir)..
-O böyle böyle yapmıştır, deneriz ama öyle olmaz.
-...
-Kesilcek mi?
-Yok.
-Ucundan alalım.
-Yok tek dip boyası..
- (Grumpy cat suratı)
-Kaşa da sür biraz.
-Olmaz kaşa..
-!!!!!!!

6 ayımı aldı kaşıma biraz da olsa boya sürdürmek. Bir işi yapıyosun tam yap be adam. Hala neden ona gidiyoruz anlamış değilim. Ucuz diye heralde.

*Bisiklete binmeyi öğrenirken o kadar zorlandım ki. Öfkemden kudurdum. "Kolay yea yaparsın" lafına üç gün boyunca aralıksız katlandım. Küfür gibi. Soruyolar niye öfkelendin "kendime" diyorum ama bal gibi yalan. O sırada yanımda duran o lafı kuran kim varsa onlara negatif enerji yollamakla meşguldüm. Olmuyo işte amk olmuyo. Kolay molay değil. Beş yaşında bebeyken babam bana da öğretse kolay gelirdi amk, 45 yaşında elin herifi olup taşak geçer gibi "Kolay yea" diyen birinin dibinde saatlerce güneş altında denge tutturmaya çalışmak (kendi kendine) kolay molay değil. Türevden integralden, aldığım hukuk derslerinden zordu. Yaptığım en zor işlerden biriydi.

*Gerizekalı alt komşu - ağır cemaatçi, öyle böyle değil, düz cemaatçi de değiller organize elebaşı mübarek- evde çıt çıkmazken, anam içerde uyur, ben kulaklıkla müzik dinlerken tutmuş gelmiş televizyonun sesini kısın diye. Ağır gerizekalı olunca insan.. Dışarıda işçiler var yol çalışması falan. Adamlar radyo dinliyo, gelmiş bana hesap soruyo. Angutistan, kendi kızı gecenin üçünde mozart terk başlıyo piyano çalamamaya. Ama onun lafı olmaz, sahura kalkmışlar, büyük bir olay gerçekleştirecekler. İstediğini yapar kız o saatte. Çünkü normal insan onlara göre o saatte ayaktadır sahur için..

Köpekler. Sizin dininize ben...

*Falcılara gittiğim bilinir. Bundan sonra gidecek olursam sadece bir tanesine gidicem. Her seferinde yeni birine gidiyordum. Sırf istediğim hayatı söylesinler diye, ama kimsenin yaptığı yok. Ama tek birine gider yavaş yavaş o kişiye istediğim hayatı aşılarsam hep o tür bir gelecek hakkında yorum yapacak, benim istediğim şeyleri söyleyecek. Daha akıllı bir yatırım asdfh.

*Folk metal dinleyin.